Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 11. fıkrasında “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi … halinde, mahkeme hükmü açıklar.” denilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra belirlenen denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı düzenlenmiştir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra belirlenen denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı daha önce açıklanması geri bırakılan “hükmün açıklanabilmesi için” denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı mahkemece bir mahkumiyet kararı verilmesi ve bu mahkumiyet kararının “kesinleşmesi gerekmektedir”.
Hukukumuza göre kural olarak mahkemece verilen bir mahkumiyet kararının “kesinleşebilmesi için” kanun yolu incelemesinden geçmesi yani “üst dereceli bir mahkeme tarafından onanması gerekmektedir”. Böylece hükmü veren mahkeme tarafından yapılabilecek olası hatalar bir üst mahkeme tarafından denetlenmekte ve yanılgılı sonuçlara ulaşılmasının önü kapatılmaktadır.
Bununla birlikte istisnai olarak hukukumuzda kanun yolu incelemesinden geçmeksizin başka bir deyişe verildiği anda kesinleşen mahkumiyet kararlarının da olabileceği düzenlenmiştir. Örneğin hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, “sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri” verildiği anda kesindir; bu hükümler hakkında istinaf kanun yoluna başvurmak mümkün değildir [CMK m. 272/3-(a)]. Kanun koyucu bazı önemsiz gördüğü mahkumiyet hükümlerine karşı olağan kanun yolu incelemesini kapatarak bu mahkumiyet hükmünün verildiği yargılamalarda yapılacak olası hataları bir nebze de olsa görmezden gelmiştir. Yukarıdaki örnek üzerinden gidecek olursak bir kimse hakkında kasıtlı bir suçtan dolayı üçbin Türk Lirasına kadar (üçbin Türk Lirası dâhil) adlî para cezasına mahkûmiyet kararı verilse ve bu mahkumiyet kararının hatalı bir yargılama sonucunda verildiği kesin olsa bile hakkında mahkumiyet kararı verilmiş kimse bu hatanın olağan kanun yolları ile giderilmesini talep edemeyecektir. Yukarıda da belirtildiği gibi kanun koyucu sonucunu “hafif veya önemsiz” gördüğü mahkumiyet kararlarına karşı kanun yolu incelemesini kapatmıştır.
Ancak bazı durumlarda “hafif veya önemsiz” görülen ve bu nedenle kanun yolu incelemesine kapatılmış mahkumiyet kararları çok daha ağır sonuçlara neden olabilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda belirlenen denetim süresi içinde işlenen kasıtlı bir suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmü hakkında kanun yoluna başvurulmadan kesinleşen bir hükümse durum böyledir. Zira bu halde yukarıda da belirtildiği gibi “hafif veya önemsiz” görüldüğü gerekçesiyle denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamıyor olunsa da istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamayan bu hüküm yani yargılamada yapılmış olası hataların denetlenmediği bu hüküm daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün de açıklanmasına neden olmaktadır. Böylece denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmü kendi yargılamasına konu olay bakımından sonuç doğurmasının yanı sıra kendisinden önce gerçekleşmiş başka bir yargılama bakımından da çeşitli sonuçların doğmasına neden olmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra belirlenen denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmü “istinaf veya temyiz kanun yoluna gidilmeden verildiği anda kesinleşirse” daha önce açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanabilip açıklanamayacağı Yargıtay Ceza Dairesi nezdinde de tartışmalı olup Yargıtay Ceza Dairesi üyeleri arasında görüş birliği bulunmaktadır.
Şimdilik her ne kadar Yargıtay Ceza Dairesi üyeleri arasında görüş birliği bulunmasa da çoğunluk görüşüne göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra belirlenen denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmü “istinaf veya temyiz kanun yoluna gidilmeden verildiği anda kesinleşirse” daha önce açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanabilir. Başka bir deyişle denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün istinaf veya temyiz kanun yoluna gidilmeden verildiği anda kesinleşen hükümlerden olmasıdaha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına engel olmaz (Bkz. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2019/585 E., 2020/272 K., 16/01/2020 T.).
Bilgilerinize sunarız.