YARGITAY CEZA GENEL KURULU: Sadece Bir Kez Duruşmaya Katılan, Başka Bir İşlem Yapmayan, Vekaleti Olmayan Avukat Bir Kez Duruşmaya Katılmakla “Müdafiilik” Sıfatını Kazanır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2016/1421 E., 2020/461 K., 17/11/2020 T.’li kararına konu olayda; sanık hakkında resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında, sanığın soruşturma evresinde ifadesi alınmamış, kovuşturma evresinde ise yakalama üzerine Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesinde sanığın “Haklarımı anladım. Açıklamada bulunacağım. Ancak vekilim Av. (X) ile birlikte yapacağım.” dedikten sonra savunması adı geçen Avukat ile birlikte alınmıştır. Yargılamanın devamında ise sanık ve savunmasını birlikte yaptığı Avukat duruşmalara katılmamıştır. Avukat dosyaya vekâletname de sunmamıştır. Yargılama sonucunda da Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesince sanık ve Avukat’ın yokluğunda sanık hakkında resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

Gerekçeli karar sanığa usulüne uygun tebliğ edilmemiş, avukata ise tebliğe çıkarılmamıştır. Hüküm ilk derece mahkemesince kesinleştirilmiş ve sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Sanık yakalanarak ceza infaz kurumuna konulmasıyla hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünün varlığını öğrenmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında sanığa usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve somut olayda avukata gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık çıkmıştır.

Uyuşmazlık çözümü için önüne gelen Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1421 E., 2020/461 K., 17/11/2020 T.’li kararında; kovuşturma evresinde ise yakalama üzerine Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesinde sanığın “Haklarımı anladım. Açıklamada bulunacağım. Ancak vekilim Av. (X) ile birlikte yapacağım.” demesiyle birlikte avukatın müdafilik sıfatını kazanacağını, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun şüpheli veya sanığa hukuki yardımda bulunan avukatın mahkemeye vekâletname ibraz etmesi gibi bir zorunluluk getirmediğinin açık olduğunu, müdafilik sıfatının kazanılması ve bu görevin tanıdığı yetkilerin icra edilmesi için taraflar arasında bir vekâlet sözleşmesinin varlığının gerekli olduğunu, ancak bu sözleşmenin mutlaka noter tarafından düzenlenmiş hatta yazılı bir vekâletname şeklinde olmasının gerekmediğini, ceza yargılaması hukukunda avukatın vekil tayin edildiğinin mahkemeye usulüne göre bildirilmesinin yeterli olduğunu kabul etmiştir. Bu durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olması karşısında gerekçeli kararın vekaletnamesi olmayan müdafie tebliğ edilmesi gerektiği ve geçerli tebligatın avukata yapılan tebligat olacağı –vekaletnamesi olmasa ve sadece bir kez duruşmaya katılmış olsa bile– sonucuna varmıştır.

Bilgilerinize sunarız.