Anayasa Mahkemesi, İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması İçin Yeniden Yargılama Yapılmasına Karar Vermesine Rağmen İlk Derece Mahkemesinin Yargılamanın Yenilenmesi Talebini Reddetmesinin İkinci Kez (Yeni) Bir Hak İhlaline Neden Olacağına Hükmetmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin Aligül Alkaya ve Diğerleri Başvurusu (2) kararına konu olayda (Başvuru No: 2016/12506, 07/11/2019, Karar için bkz. 30970 Sayılı ve 6/12/2019 Tarihli Resmi Gazete); Anayasa Mahkemesi tarafından, 2013 /1138 başvuru numaralı 27/10/2015 tarihli kararıyla başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. İhlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyayı ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin İlk İhlal Kararının Gerekçeleri

Anayasa Mahkemesi ihlale gerekçe olarak;

  • (1) mahkumiyet kararından başvuruculardan birinin kollukça müdafii alınmaksızın alınan beyanlarına dayanıldığını ve
  • (2) mahkumiyet kararında belirleyici olan tanıkların duruşmada sanıklar tarafından sorgulanamamasını

göstermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararının Gereklerini Yerine Getirmeyen İlk Derece Mahkemesi’nin Kararının Gerekçeleri

İhlal kararından sonra ihlal ve sonuçlarını ortadan kaldırması için dosya önüne gelen ilk derece mahkemesi duruşma açmaksızın-dosya üzerinden-;

  • başvurucunun kollukça müdafii olmaksızın alınan beyanlarının dosyadan çıkarılması ve mahkumiyet hükmünde söz konusu beyanlara dayanılmaması durumunda değişen bir şey olmayacağını, dosyadaki diğer delillerin de mahkumiyet kararı verilmesi için yeterli olduğunu
  • yine tanık dinletmenin sonuna etkili olmayacağını

gerekçe göstererek yargılamanın yenilenmesi talebini reddetmiştir.

Bunun üzerine başvurucular tekrar Anayasa Mahkemesi’ne şikayette bulunmuşlardır.

İkinci Kez Yapılan Bireysel Başvuru Üzerine Tesis Edilen Anayasa Mahkemesi Kararında Yapılan Tespitler ve Yeni İhlalin Gerekçeleri

Anayasa MahkemesiAligül Alkaya ve Diğerleri Başvurusu (2) kararında;

1-Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararından sonra ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yargılamanın yenilenmesine karar vermesi gerekir.

2-Yargılamanın yenilenmesine karar vermek için lehine ihlal kararı verilen kişinin veya ilgili başka bir kişinin talepte bulunması gerekmez. İlk derece mahkemesi, talep olmasa dahi, “kendiliğinden” yargılamanın yenilenmesine hükmetmelidir.

3-Lehine ihlal kararı verilen kişi tarafından, yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş olsa dahi, ilk derece mahkemesinin “kabule değerlik incelemesi yapması mümkün değildir”; bu incelemeyi yapmaksızın doğrudan yargılamanın yenilenmesine karar vermelidir.

4-Yargılamanın yenilenmesine karar verilmesinden sonra duruşma açmak zorunlu değildir. Duruşma açıp açmama konusunda mahkemenin takdir hakkı vardır. Mahkeme söz konusu takdir hakkını kullanırken “ihlalin niteliğini” dikkate alarak karar vermelidir. İhlal ve sonuçların ortadan kaldırılması için duruşma açılmaksızın – dosya üzerinden- da mümkün ise; bu halde duruşma açılmadan karar tesis edilebilir. Buna karşılık ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için duruşma açmak elzem ise; bu halde mutlaka duruşma açılmalıdır.

5- Bu nedenle Mahkemeye göre; somut olayda öncelikle yargılamanın yenilenmesine karar verilmelidir ve ardında da ilk ihlal kararından gösterilen gerekçeler doğrultusunda –ihlalin niteliği de dikkate alınarak- duruşma açılarak önceki mahkumiyet kararında belirli ölçüde anlatımlarına dayanılan tanıklar duruşmada dinlenmelidir. Duruşma açmaksızın tanıkların dinlenmesi ve sanıklara da anılan tanıkları sorgulama imkanı tanınması mümkün değildir. Dolayısıyla mahkumiyet kararında beyanlarına belirli ölçüde dayanılan tanıkların duruşmada dinlenmemesi nedeniyle verilen ihlal kararından sonra ilk derece mahkemesinin kesinlikle duruşma açması ve tanıkları duruşmada dinlemesi gerekir; aksine bir uygulamaya gidilerek ihlal kararına rağmen dosya üzerinden yapılan incelemeyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının yeniden ihlaline neden olacaktır.

Yazar Hakkında

Av. Burak AKIN

Av. Burak AKIN lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, tezli yüksek lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamlamış olup halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimine devam etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayrıca bu yazıları da inceleyebilirsiniz.