Taksirle Bir Suçtan Hapis Cezasına Mahkumiyet Nedeniyle TCK M. 53/6 Uyarınca Sürücü Belgesinin Geri Alınmasına Karar Verilen Hükümlü “Koşullu Salıverilmesinden Sonra” veya “Denetimli Serbestlikten Yararlanırken” Sürücü Belgesini Kullanabilir Mi?

Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin 6. fıkrasında “Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.” denilmek suretiyle trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde sürücü belgesinin 3 aydan az 3 yıldan fazla olmamak üzere geri alınabileceği düzenlenmiştir.

Fıkrada yasaklama ve geri almanın hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ve sürenin de cezanın tamamen infazından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Taksirli suçlardan mahkumiyet halinde de erteleme ve koşullu salıverme mümkün olduğundan, infaz bu hallere ilişkin denetim süresinin sona erdiği tarihte tamamlanmış olacak, hak yoksunluğuna ilişkin süre de bu tarihten itibaren başlayacaktır.

Mahkeme kararında belirtilen sürenin (sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin) infazın tamamlanmasından itibaren başlayacağında tereddüt olmamakla beraber infaz aşamasında sürücü belgesinin geri alınıp alınmayacağı tartışma konusudur. Örneğin bir trafik kazası sonucu taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkum olunduğunda ve 2 yıl süreyle de sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiğinde; hükümlünün sürücü belgesi ne zaman geri alınacak ve ne zaman iade edilecektir?

Yukarıda da belirtildiği gibi örnek olayda 2 yıllık sürenin infazın başlamasıyla değil; infazın tamamlanmasından itibaren işleyeceği noktasında tereddüt yoktur. Ancak örnek olayda hükümlü mahkum olduğu hapis cezasının infazı süresince ceza infaz kurumunda bulunmayacaktır. Hükümlünün koşullu salıverilme süresi (CGTİK m. 107) 2 yıl 6 aydır. Bu nedene hükümlü 2 yıl 6 ay boyunca cezasını ceza infaz kurumunda geçirecek ve sonrasında koşullu salıverilecektir. Ayrıca hükümlü koşullu salıverilmesine 1 yıl kala da denetimli serbestlik hükümlerinden (CGTİK m. 105/A yararlanarak ceza infaz kurumundan tahliye olabilecektir. Böylece örnek olayda hükümlü 1 yıl 6 ay ceza infaz kurumunda bulunacaktır. Cezasının kalan kısmını, yani 3 yıl 6 ayını ise ceza infaz kurumunun dışında geçirerek infaz edecektir. Böylece hükümlünün cezasının infazı 5 yılın sonunda tamamlanmış olacaktır. İşte sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin süre de infazın tamamen sonra ermesinden (tamamlanmasından) sonra başlayacaktır. Peki hükümlü denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanırken ve koşullu salıverilmesinden sonra infazın tamamlanmasına kadarki geçen süreçte sürücü belgesini kullanabilecek midir?

TCK m. 53/6’da “Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer” denildiğinden dolayı koşullu salıverme ve denetimli serbestlik altında geçirilen süre zarfında yasaklama ve geri alma hak yoksunluğunun devam edeceği ilk olarak ileri sürülebilir. Zira mahkemenin takdir edeceği hak yoksunluğu süresinin infazın tamamlanması anından itibaren başlayacağı dikkate alındığında, bu tarihten önce kişinin ceza infaz kurumundan çıkması durumunda bu hakları kullanabileceğinin düşünülemeyeceği kabul edilebilir. Buna göre, yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceğinden kişinin cezası ertelenmiş veya kişi koşullu salıverilmiş olsa da hak yoksunluğu devam edecektir. Böyle bir kabulde hükümlünün sürücü belgesi 2 yıl süreyle geri alınmış olsa da aslında hükümlü 7 yıl süreyle sürücü belgesinden mahrum kalacaktır.

Ancak hükümlünün koşullu salıverilmesinden sonra veya denetimli serbestlik tedbiri altında cezasını ceza infaz kurumu dışında infaz ederken sürücü belgesini kullanamıyor oluşunun ve geri alma süresinin de cezanın tamamen infazından sonra başlamasının çok uzun süre hak yoksunluğuna neden olduğu adaletsiz sonuçlar ortaya çıkardığı söylenebilir. 

Hapis cezasının ertelendiği veya adli para cezasına hükmedilip adli para cezasının da 24 eşit takside bağlandığı durumlarda ise sorun daha karmaşık bir hal almaktadır. Şöyle ki hükümlünün 2 yıl süreyle hapis cezasın mahkum olduğu ve sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına karar verildiği ve 3 yıllık bir denetim süresi belirlendiğinde hükümlü 3 yıl 6 ayın sonunda sürücü belgesini geri alabilecektir. Keza adli para cezasının 24 eşit taksite bölündüğü durumlarda hükümlü 2 yıl 6 ay sonra sürücü belgesine kavuşabilecektir. Her iki örnekte de sürücü belgesi 6 ay süreyle geri alınması ve mahkum olunan suç nedeniyle hükümlü hiç ceza infaz kurumuna girmese de çok uzun süre sürücü belgesinden yoksun kalmaktadır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4557 E., 2015/10027 K., 08/06/2015 T.’li kararında adli para cezasına mahkumiyet veya hapis cezasının ertelendiği durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini karara bağlamıştır. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne göre  hapis cezasının ertelendiği veya adli para cezasına hükmedilen olaylarda infaz süresi boyunca sürücü belgesinin geri alınması güvenlik tedbiri uygulanmayacak yani sürücü infaz süresinde sürücü belgesini kullanabilecek; ancak infazın tamamlanmasından sonra sürücü belgesi hükümlüden geri alınacak ve TCK m. 56/3’e göre belirlenen süre boyunca hükümlü sürücü belgesinden mahrum kalacaktır:

“Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelendiğini ve üç yıllık denetim süresi öngörüldüğünü, yine aynı ilamda sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar verildiğini düşünelim, bu ihtimalde, sanığın mahkumiyeti kesinleşecek, kesinleşme ile birlikte sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar yürürlüğe girecek, üç yıllık denetim süresince hükümlü bu sürücü belgesini kullanamayacak, üç yılın sonunda TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca ceza infaz edilmiş sayılacak ve sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin süre başlayacaktır, görüldüğü gibi, sürücü belgesi gerçekte altı ay değil, bu ihtimalde üç yıl altı ay alınmıştır. Oysa hükmeden mahkeme sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar vermiştir. Bu uygulamanın maddenin amacı ve özüyle TCK’nın 3. maddesindeki güvenlik tedbirlerinin işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olması gerektiğine ilişkin hükümle bağdaşmadığı açıktır.

Aynı çelişkili durum para cezaları açısından da söz konusudur, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ekonomik ve sosyal durumu itibariyle aylık 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilmesi halinde, sürücü belgesi hüküm kesinleşir kesinleşmez alınacak, belki de çalışarak adli para cezasını ödeyeceğini düşünen ve mesleği şoförlük olan sanık birden 24 ay boyunca mesleğini icra edemez hale gelecek, aslında sürücü belgesi altı ay alınmış olmasına karşın, 2 yıl 6 ay boyunca sanık bu haktan mahrum edilmiş olacaktır. 

Bu adil olmayan ve yasanın amacıyla da bağdaşmayan uygulamaların önlenmesi için, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin, adli para cezası ve erteli hapis cezasını içeren hükümler ile birlikte verilmesi halinde, hakkaniyet, hak ve nasafet ilkeleri ile TCK’nın 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, geri alma tedbirine ertelenmiş hapis cezası ile birlikte karar verildiğinde, geri alma işleminin erteleme süresi boyunca uygulanmayıp, cezanın infaz edilerek denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi durumunda hükümlünün sürücü belgesinin geri alınarak, ilamda belirtilen süre boyunca bu tedbirin uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olacağı”

Hükümlünün hapis cezasının ertelendiği veya adli para cezasına mahkum olduğu olayların dışında koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbiri altında iken ise hükümlünün sürücü belgesini kullanabilip kullanamayacağı noktasında Yargıtay kararları arasında istikrar bulunmamaktadır. 

Örneğin Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2013/16800 E., 2013/23313 K., 10.10.2013 T.’li kararında (Benzer yönde; 9. CD, 2010/4871 E., 2010/8090 K., 7.7.2010 T.) “5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 6. fıkrasının “Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar” şeklindeki son cümlesi gereğince, hükmün kesinleşmesiyle sürücü belgesinin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce yöntemine uygun olarak teslim alınması, denetim süresi boyunca sürücü belgesinin Şube Müdürlüğünde kalması, denetim süresinin yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi sonucu hapis cezasının infaz edilmiş sayıldığı tarihten itibaren infaza esas ilamda yazılı olan sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin sürenin başlatılması ve bu sürenin sonunda infazının tamamlanmış sayılması gerektiği gözetilmeden itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde” denilerek sürücü belgesinin hükmün kesinleşmesiyle hükümlüden geri alınacağı, koşullu salıverilse ve denetimli serbestlikten yararlansa dahi hükümlüye verilmeyeceği ve ancak infazın tamamlanmasından sonra hükümde belirtilen sürenin geçmesiyle hükümlüye iade edileceği ifade edilmiştir.

Buna karşılık Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, daha yakın tarihli, 2019/11422 E.,  2019/9264 K. 24/09/2019 T.’li kararında ise; “Bu durumda hükümlüye ait sürücü belgesinin geri alma işleminin cezanın infazı süresince uygulanmayıp, cezanın tümüyle infaz edilmesi durumunda, bihakkın tahliyesinden sonra başlamak üzere geri alınarak ilamda belirtilen süre boyunca tedbirin uygulanması ve dolayısıyla hükümlüye ait sürücü belgesinin bu aşamada kendisine iade edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup;” denilerek
cezanın infazı aşamasında sürücü belgesinin geri alınmasının uygulanmayacağı ve sürücü belgesinin infazın tamamlanmasından sonra geri alınacağı ve hükümde belirtilen süre boyunca hükümlüye verilmeyeceği belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2013/16800 E., 2013/23313 K., 10.10.2013 T.’li kararında sürücü belgesinin hükmün kesinleşmesiyle hükümlüden geri alınacağı belirtilmişse de; Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, daha yakın tarihli, 2019/11422 E.,  2019/9264 K. 24/09/2019 T.’li kararında sürücü belgesinin infazın tamamlanmasından sonra hükümlüden alınacağı ifade edilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki; Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesinin ve sürenin de cezanın tamamen infazından itibaren başlamasının, cezanın ertelendiği veya adli para cezasının takside bağlandığı hallerde hükümlüye mahkeme kararında belirtilenden daha uzun süreli ceza uygulanması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle 53/6-son cümlenin- Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

Somut norm denetimi yoluyla başvuru önüne gelen Anayasa Mahkemesi 2015/4 E., 2015/61 K., 15/07/2015 T.’li söz konusu hükmü iptal etmediği kararında; “Öte yandan, Kanun’un 53. maddesinin (6) numaralı fıkrasının itiraz konusu kuralı da içeren son cümlesinde, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ifade edilmiş ise de tedbirin yürürlüğe girmesi, uygulanmaya başlanacağı anlamına gelmemektedir. Anılan cümle, önceki cümleyle birlikte bir bütün olarak dikkate alındığında, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin uygulanabilmesi için cezanın tümüyle infaz edilmesi veya infaz edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmaktadır.” demiştir. Böylece Anayasa Mahkemesi “tedbirin yürürlüğe girmesi, uygulanmaya başlanacağı anlamına gelmemektedir” demek suretiyle sürücü belgesinin hükmün infazı aşamasında geri alınmayacağını başka bir deyişle koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik altında bulunan hükümlünün sürücü belgesini kullanabileceğini ve ancak infazın tamamlanmasından sonra sürücü belgesinin geri alınabileceğini kabul etmiştir.

Her ne kadar Anayasa Mahkemesince ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, yakın tarihli, 2019/11422 E., 2019/9264 K. 24/09/2019 T.’li kararında sürücü belgesinin infazın tamamlanmasından sonra hükümlüden alınacağı ve öncesinde sürücü belgesinin geri alınması güvenlik tedbirinin uygulanmayacağı ifade edilmişse de bu görüşün de kendi için mantık hatası barındırdığı açıktır. Zira bu görüşe göre mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra infazın tamamlanması aşamasında kadar sürücü belgesi hükümlü tarafından kullanılmakta ve fakat infazın tamamlanmasından sonra sürücü belgesi hükümlünden belli süre geri alınmaktadır.

Ancak hükümlünün koşullu salıverilmesinden sonra veya denetimli serbestlik tedbiri altında cezasını ceza infaz kurumu dışında infaz ederken sürücü belgesini kullanamıyor oluşunun ve geri alma süresinin de cezanın tamamen infazından sonra başlamasının çok uzun süre hak yoksunluğuna neden olduğu ve adaletsiz sonuçlar ortaya çıkardığı da bir gerçektir. Özellikle hapis cezasının ertelendiği veya failin adli para cezasına mahkum edildiği oalylarda bu adaletsiz sonuçlar çok daha belirgin biçimde göze çarpmaktadır.

Bu adaletsiz sonuçların önüne geçebilmek adına sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin süreyi infazın tamamlanmasından itibaren başlatmak yerine; hükümlünün koşullu salıverildiği veya denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak ceza infaz kurumundan tahliye olduğu tarihten başlatmak için kanuni düzenleme yapılması düşünülebilir.

Yine de sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi’nin 2015/4 E., 2015/61 K., 15/07/2015 T.’li ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2019/11422 E., 2019/9264 K. 24/09/2019 T.’li kararlarında belirtildiği şekilde sürücü belgesinin hükmün infazı aşamasında geri alınmayacağını başka bir deyişle koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik altında bulunan hükümlünün sürücü belgesini kullanabileceğini ve ancak infazın tamamlanmasından sonra sürücü belgesinin geri alınabileceğini kabul etmek daha doğru olacaktır.

Bilgilerinize sunarız.

Yazar Hakkında

Av. Burak AKIN

Av. Burak AKIN lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, tezli yüksek lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamlamış olup halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimine devam etmektedir.

4 thoughts on “Taksirle Bir Suçtan Hapis Cezasına Mahkumiyet Nedeniyle TCK M. 53/6 Uyarınca Sürücü Belgesinin Geri Alınmasına Karar Verilen Hükümlü “Koşullu Salıverilmesinden Sonra” veya “Denetimli Serbestlikten Yararlanırken” Sürücü Belgesini Kullanabilir Mi?

  1. Merhaba 2009 yılında trafik kazası nedeniyle 2 yıl 2 ay hapis cezası ve tck 53/6 gereğince 1 yıl sürücü begesimin geri alınması kararı verilmiş 2013 yılında karar yargıtay mahkeme kararını onamış 2 ay civarı açık ceza infaz kurumunda kaldıktan sonra Denetimli serbestlik hükümleri uygulanmak üzere tahliye oldum. ardından Denetimli serbestlik müdürlüğü denetimli serbestlik hükümlerini başlatırken mahkeme kararını gerekçe göstererek 1 yıl süreyle ehliyetimi geri aldı. Sürücü belgemi geri alırlarken tutulan teslim tesellüm belgesinde mahkeme kararına istinaden 1 yıl süreyle geri alınması gerekçesini de belirtti. 1 yıllık süre sonunda ehliyetimi 2014 yılında geri aldım.Fakat 2022 yılı yani güncel tarihli Trafik Tescil Müdürlüğünden arandım ve ehliyetimin geri alnması gerektiğini söylediler ve Sürücü belgeme tahdit koyulduğunu ve ehliyetimi teslim etmek üzere getirmemi söylediler.TCK 53/6 da infazın bitimiyle başlar yazıyor fakat benim ehliyetim alındı ne yapabilirim teşekkürler.

    1. Kardeşim aynı konuda bende var 2 gün önce aldılar bende araştırıyorum ama sonuç yok ayrıca evimin nafakasını ben ehliyetimle kazanıyorum şaşırdım kaldım ne yapacagımı bilmiyorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayrıca bu yazıları da inceleyebilirsiniz.