Anayasa Mahkemesi Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasından Hükümlü Olan Kişinin “Üvey Babası” İle Görüştürülmemesinin Aile Hayatına Saygı Hakkını İhlal Ettiğine Karar Vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin Yaşar İnce Başvurusu kararına konu olayda (Başvuru No: 2016/1750, Karar Tarihi: 20.12.2019, Karar için bkz. 22 Ocak 2020 Tarihli ve 31016 Sayılı Resmi Gazete) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olan başvurucu bir (1) yaşından itibaren birlikte yaşadığı ve aynı zamanda öz amcası olan üvey babası ile hükümlü olarak cezaevinde görüşebilmesi için Ceza İnfaz Kurumu’nndan talepte bulunmuştur.

Başvurucunun talebi Ceza İnfaz Kurumunca reddedilmiştir. Ret gerekçesi olarak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25. maddesi gösterilmiştir. Söz konusu maddenin ilgili kısmı şu şekildedir:

“Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı

Madde 25- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı rejimine ait esaslar aşağıda gösterilmiştir:

f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde onbeş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler.”

Görüldüğü üzere olarak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25. maddesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olan kişilerin “üstsoyları” tarafından ziyaret edilebilecekleri belirtilmek suretiyle babaları ile görüşebileceklerine dair açık düzenleme yapılmış; buna karşılık üvey babaların görüş hakkına sahip olduğuna ilişkin açık bir kurala yer verilmemiştir.

Başvurucu Ceza İnfaz Kurumu’nun ret kararına karşı İnfaz Hakimliğine başvuruda bulunmuşsa da İnfaz Hakimliğince de aynı gerekçeyle başvurucunun talep kesin olarak reddedilmiştir.

Bunun üzerine başvurucu tarafından aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulmuştur.

Anayasa Mahkemesi tarafından öncelikle  Anayasa’daki “aile” kavramının Türk Medeni Kanunu’ndaki aile kavramından özerk yorumlanması gerektiği, aile hayatının kan bağı veya hukuki yollara kurulabileceği gibi istisnai olarak “fiili yolla” da kurulabileceği, daha açık bir deyişle aralarında kan bağı veya evlatlık bağı olmasa dahi çocukların bakım ve gözetimini üstlenerek her türlü ihtiyacında yanında bulunan kişilerle çocuklar arasında belirli koşullar altında aile hayatı anlamında bir bağın kurulduğunun kabul edilebileceği  belirtilmiştir.

Sonrasında Anayasa Mahkemesince  başvuruya konu olayda da başvurucunun;

  • bir (1) yaşından itibaren üvey babası ile birlikte yaşadığı,
  • üvey babasının aynı zamanda öz amcası olduğu,
  • başvurucu ve üvey babasının aynı aile ortamında yaşadığı,
  • başvurucunun eşi ve çocuğu olmadığı, annesinin de 2007 yılında vefat ettiği, başvurucunun aile bireylerinden yalnızca iki kardeşinin hayatta olduğu

gözönünde bulundurularak/dikkate alınarak  başvurucu ile üvey babası arasında aile bağının kurulduğunun kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Devamında başvurucu ile üvey babası arasında baba-oğul ilişkisi olduğundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olan başvurucunun babası ile ceza infaz kurumunda görüştürülmemesinin aile hayatına saygı hakkını ihlal edeceğine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi hak ihlalinin varlığını tespit ettikten sonra ihlalin ve sonuçlarının giderilmesi, yani başvurucunun üvey babası ile görüştürülmesine izin verilmesi için yeniden yargılama yapılmasında hukukken yarar görmüş ve bu nedenle ihlal kararının bir örneğinin İnfaz Hakimliğine gönderilmesine hükmetmiştir.

Yazar Hakkında

Av. Burak AKIN

Av. Burak AKIN lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, tezli yüksek lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamlamış olup halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimine devam etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayrıca bu yazıları da inceleyebilirsiniz.