Türk Standartları Enstitüsü’nde Görev Yapan Personelin Disiplin İşlerinin Yönetmelik ile Düzenleneceğine İlişkin Mülga Kanun Normu Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesine Aykırı Olduğu Gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince İptal Edilmiştir.

İptali İstenen Hüküm: “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.

Bilindiği üzere  11.10.2011 tarihli ve 662 sayılı “Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname”nin (662 sayılı KHK) 41. maddesiyle 18.10.1960 tarihli ve 132 sayılı “Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş  Kanunu” na 10/A maddesi eklenmiştir.

Eklenen maddenin 7. fıkrasında “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” şeklinde hükme yer verilmiştir. Böylelikle disiplin yaptırımı gerektiren eylemlerin ve anılan eylemlere ilişkin yaptırımların yönetmelik ile düzenleneceği öngörülmüştür. Nitekim devamında Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği çıkarılmıştır (Personel Yönetmeliği).

Sonrasında 2.7.2018 tarihli ve 703 sayılı “Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin 96. maddesi ile 662 sayılı KHK’nın 10/A maddesinin 7. fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

İptali İstenen Hükme Dayalı Olarak TSE Personeline Verilen İdari Ceza

Bununla birlikte hükmün yürürlükte olduğu dönemde Türk Standartları Enstitüsü’nde görev yapan bir personele Personel Yönetmeliği gereğince üç yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiştir. Anılan personel tarafından Personel Yönetmeliği’nin ilgili maddesinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onikinci Dairesi dava konusu kuralın Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi görerek itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi Tarafından Yapılan Değerlendirme

Anayasa m. 38, adli suç ve cezalardaki tatbikat kadar katı olmasa da, idari suç ve cezalar bakımından da uygulanır:

12.02.2019 tarihli ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2018/107 Esas, 2018/114 Karar, 20.12.2018 Tarihli kararda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede;

Anayasa’nın 38. maddesinde yer alanKimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” şeklindeki kuralın, madde içeriğinde bir ayrım yapılmaması nedeniyle, hem adli suçlar hem de idari suçlar bakımından geçerli olacağını ifade edilmiştir (Anayasa Mahkemesi’nin aynı yönde diğer kararı için bkz. AYM Bireysel Başvuru, B. No: 2014/19152, T. 18.10.2017. Ayrıca bkz. 21 Aralık 2017 Tarihli ve 30277 Sayılı Resmi Gazete.).

Ancak, Mahkemece, adli suç ve cezaların, idari suç ve cezalara göre daha hafif nitelik arz etmesi nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin adli suç ve cezalar ile idari suç ve cezalara aynı kapsam ve düzeyde uygulanmasının işin mahiyetine uygun düşmeyeceği; ekonomik ve teknik hayatın hızla değişen ve gelişen şartları doğrultusunda idari suç ve cezaların adli suç ve cezalara göre daha sık değiştirilme ihtiyacının belirmesinin suçta ve cezada kanunilik ilkesinin idari suç ve cezalara daha esnek uygulanmasını gerektirdiği belirtilmiştir.

Buna karşılık suçta ve cezada kanunilik ilkesinin daha esnek uygulandığı idari suç ve cezalar yönünde de, suç ve cezalara ilişkin olarak kanun metninde genel bir atıf yapılmasının yeterli olmayacağı, kanun metninin hangi somut fiil veya olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığının belirli bir açıklık ve kesinlikle öngörebilmeye imkan verecek nitelikte olması gerektiği ifade edilmiştir.

İtiraz Konusu Kuralda disiplin suç ve cezaları bakımından genel bir çerçeve çizilmemiştir, disiplin cezası gerektiren eylemler genel hatlarıyla da olsa belirlenmemiştir:

Mahkemece sonrasında iptali istenen Kanun maddesinde disiplin suç ve cezalarının, cezayı ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenlerin, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulların, karar alma usulünün, savunma hakkının, zamanaşımının, disiplin cezasına itiraz gibi tüm disiplin konularının yönetmelik ile düzenleneceğinin öngörüldüğü tespit edilmiştir. Buna göre iptali istenen Kanun maddesinde disiplin suç ve cezaları bakımından genel bir çerçevenin çizilmediği, disiplin cezası gerektiren eylemlerin genel hatlarıyla da olsa belirlenmediği değerlendirilmiştir. Bu nedenle de itiraz konusu kuralın suçta ve cezada kanunilik ilkesinin düzenlendiği Anayasa m. 38’e aykırı olduğu sonucuna varılarak, fıkrada geçen “…disiplin…” ibaresinin iptaline karar verilmiştir.

Yazar Hakkında

Av. Burak AKIN

Av. Burak AKIN lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, tezli yüksek lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamlamış olup halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimine devam etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayrıca bu yazıları da inceleyebilirsiniz.