Afyonkarahisar Asliye Ceza Mahkemesi; uzlaştırma sonucunda şüpheli veya sanığın suçu işlediğini kabul ettiği, oysa yapılacak yargılama sonunda suç isnadı altında olan kişinin beraat etme ihtimalinin bulunduğu, uzlaştırma durumunda ise işin esasına girilmediği, böylelikle şüpheli veya sanığın beraat etme hakkının elinden alındığı, anılan durumun suçsuzluk karine ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle CMK m. 254/2’nin Anayasa m. 15 ve 36’ya aykırı olduğunu ileri sürmek suretiyle söz konusu kuralın iptal edilmesi talebiyle somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda; bir ceza hukuku kurumu olan (1) uzlaştırmanın tarafların özgür iradelerine ve karşılıklı rızalarına dayalı olarak uygulanabileceği, istememeleri durumunda şüpheli/sanık ve mağdurun uzlaşmaya zorlanamayacağı, uzlaşma görüşmeleri sırasında da tarafların uzlaşmaktan vazgeçme hakkına sahip oldukları, (2) uzlaşmadan vazgeçilmesi durumunda uzlaşma görüşmeleri sırasında yapılan açıklamaların delil olarak kullanılamayacağı, diğer delillere göre bir karar verileceği, (3) şüpheli/sanığın beraat edeceği düşüncesiyle uzlaşma teklifini kabul etmemesi mümkün olduğundan yargılamanın devamını engelleyen bir husus bulunmadığı, (4) uzlaştırma kurumunun tarafların yargı mercii önünde sahip oldukları dava haklarını kısıtlamadığını, devletin yargılama yetkisini bertaraf etmediği, yalnızca dava yoluyla çözümlenmesi zorunlu olmayan işler ile ilgili olarak mahkemelerin meşgul edilmemesi yönünden bir alternatif çözüm yolu olarak ortaya çıktığı gerekçeleriyle kuralın adil yargılanma hakkı ve suçsuzluk karinesi ilkelerini ihlal etmediği sonucuna varılmıştır (AYM, 2018/101 E., 2019/3 K., 13.2.2019 T. Karar için bkz. 20.03.2019 Tarihli ve 30720 Sayılı Resmi Gazete).