TUTUKLUNUN, TUTUKLU EŞİ VE ZİYARETÇİLERİ İLE AYNI ANDA GÖRÜŞTÜRÜLMEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ TUTUKLUNUN, TUTUKLU EŞİ VE ZİYARETÇİLERİ İLE AYNI ANDA GÖRÜŞTÜRÜLMEMESİNİN AİLE HAYATINA SAYGI HAKKINI İHLAL ETMEYECEĞİNE KARAR VERMİŞTİR.

Anayasa Makemesi’nin Erdi YILMAZ Başvurusu kararına konu olay (B. No: 2019/12366, 21.09.2023 T., Karar için bkz. 9.1.2024 Tarihli ve 32424 Sayılı Resmi Gazete) tutuklunun, aynı ceza infaz kurumunda tutuklu olan eşi ve kendisini ziyarete gelen yakınları ile aynı anda görüştürülmemesi ile ilgilidir. Anayasa Mahkemesi’nin  kararına konu olayda silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklu olan başvurucu aynı ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan eşi ve kendisini ziyarete gelen yakınları ile “aynı anda” yüz yüze görüşme talebinde bulunmuştur.

Başvurucunun talebi reddedilmiştir. Ret kararında, Kurumda kapasitenin üstünde mahpus bulunması, ziyaret günlerinin tamamında kabinlerin dolu olması nedeniyle aynı yerleşkede bulunan eşlerle ve dışarıdan gelen ziyaretçilerle aynı anda görüşme sağlanamayacağına, mahpusların kapalı veya açık ceza infaz kurumundaki yakın akrabası ile mi yoksa dışarıdan gelen ziyaretçi ile mi görüşmek istediğini açıkça belirten dilekçelerini Kuruma vermeleri gerektiği belirtilmiştir.

Başvurucu Kurul tarafından alınan karardan sonra eşiyle ya da diğer yakınlarıyla görüşme konusunda tercih yapmak zorunda bırakıldığı, Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin (3) numaralı fıkrasında özel olarak düzenlenen hükme göre aynı kurumda kalan eşiyle görüşmesinin bir ziyaret olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu düzenlemenin diğer açık ve kapalı iç görüşmenin iç görüş hakkına zarar verecek şekilde yorumlanamayacağı gerekçeleriyle İnfaz Hakimliği’ne şikayet başvurusunda bulunmuşsa da şikayeti İnfaz Hakimliğince reddedilmiştir. Başvurucunun anılan karara karşı yaptığı itiraz, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla kesin olarak reddedilmiştir. Başvurucu nihai karara karşı bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi devletin mahpusların ailesi ve yakınlarıyla iletişimini devam ettirecek önlemleri almasının pozitif yükümlülüklerinin bir gereği olsa da hukuka uygun bir tutulmadan kaynaklanan kaçınılmaz sonuçlar nedeniyle aile hayatı kapsamındaki temasın sınırlandırılması doğal olduğuna dikkat çektikten sonra kamu düzeninin ve kurum güvenliğinin sağlanması yönündeki meşru amaç doğrultusunda ve makul bir gerekliliğin olması durumunda gerekçeleri ilgili ve yeterli şekilde açıklanarak belirli bir süre boyunca söz konusu pozitif yükümlülüğün karşılanmamasının da olağan kabul edilebileceğini ifade etmiştir.

Mahkemece başvurucunun ceza infaz kurumunda bulunduğu süre zarfında kendisi gibi tutuklu olan eşiyle görüşebildiği, ayrıca diğer aile bireyleriyle bir araya gelebildiğine dikkat çekilmiştir. Keza mevcut koşullarda başvurucunun eşi ve diğer aile bireyleriyle “farklı zamanlarda olsa da” görüşebildiği, yakınılan durumun süreklilik arz etmediği, iletişim ve temas kurma hakkının sağlandığı tespit edilmiştir. Mahkemece söz konusu uygulamanın başvurucunun ailesiyle temas kurma ve aile ilişkilerini sürdürme imkânını ortadan kaldırmadığı, hukuka uygun bir tutulmadan kaynaklı olarak aile hayatına olan etkilenmenin kaçınılmaz olandan öte olmadığı ve uygulamanın infaz kurumlarının imkânları ölçüsünde makul kabul edilebileceği değerlendirilmiştir. Böylece Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verilmiştir.

Not:-1 Anayasa Mahkemesi Süleyman Kurt (B. No: 2019/19455, 2/3/2023) başvurusunda başvurucunun “çocuklarıyla” ve aynı ceza infaz kurumu kampüsünde “tutuklu bulunan eşiyle” herhangi bir hak kaybına uğramadan “aynı anda” görüşmesinin Anayasa’nın 41. maddesinde ifade edilen “çocuğun yüksek yararı” gereğince çocukların aile bağlarını güçlü şekilde kurabilmeleri ve aile birlikteliğinin sağlanması adına devlete düşen pozitif bir yükümlülük olduğu gerekçesiyle ihlal kararı vermiştir.

Not-2: Anayasa Mahkemesi aylık hukuk bültenimizde de yer verdiğimiz daha önce tesis ettiği başka bir kararında (Bkz. Esra Aydın Başvurusu (B. No: 2016/57050, 3.07.2019 T., Karar için bkz. 31.07.2019 Tarihli ve 30848 Sayılı Resmi Gazete). aynı ceza infaz kurumunda veya farklı ceza infaz kurumunda olsalar bile aynı yerleşke içinde bulunan tutuklu eşlerin birbiriyle YÜZYÜZE görüştürülmemesinin aile hayatına saygı hakkını ihlal edeceğine karar vermişti.

Not-3: Anayasa Mahkemesi aylık hukuk bültenimizde de yer verdiğimiz daha önce tesis ettiği başka bir kararında (Bkz. F.B Başvurusu (B. No: 2018/34757, 19.10.2021 T., Karar için bkz. 31.12.2021 Tarihli ve 31706 Sayılı Resmi Gazete). farklı yerleşkelerdeki ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu eşlerin birbiriyle TELEFONLA görüştürülmemesinin aile hayatına saygı hakkını ihlal edeceğine karar vermişti.

Bilgilerinize sunarız.

Yazar Hakkında

Av. Burak AKIN

Av. Burak AKIN lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, tezli yüksek lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamlamış olup halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimine devam etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayrıca bu yazıları da inceleyebilirsiniz.